Pazar, Ağustos 16, 2009

Sergen Yalçın: Beşiktaş’ın kanat bekleri yetersiz



Biraz nostalji yapalım. Genç futbolcu denince aklıma nedense hep Emre Belözoğlu gelir. Fatih Terim bu futbolcuyu bence Türk Futboluna Galatasaray- Dortmud maçıyla kazandırdı. O maçta sakat ya da cezalı olan George Hagi oynayamadığından Fatih Terim ya 16 ya da 17 yaşında olan Emre’ye güvendiğini ve bu maçta Hagi’nin yerini dolduracağına inandığını söylemişti. Emre o maç iyi başlamamıştı ve iyi oynayamadı da. Hatta yanlış hatırlamıyorsam 60′lı dakikalar’da oyundan çıkmıştı. Belki o maçı Galatasaray kaybetti ama UEFA kupasına uzanabilmesindeki en büyük faktörlerden biri olan Emre’yi Türk futbolu kazanmış oldu. Neyse, şimdi Beşiktaş’a, Beşiktaş’ın bek problemine ve Kamuoyunun tahammülsüzlüğüne dönelim. Beşkitaş geçen sene şampiyon oldu fakat kimse Beşiktaş’ın iyi bir takım olduğunu savunamaz. Hele ki Sivas gibi pas fikriyatı sadece 30- 70 metre entervalinde olan bir takımın ligi ikinci sırada bitirdiği bir ligde şampiyon olmak kesinlikle başarı için bir kıstas olamaz. Bu sene kadrosuyla pek oynamayan Beşiktaş’ı Avrupa sahnesinde göreceğiz, umarım başarılı olur diyeceğim ama tam da işte bu optimizm bizim ligimizi kalitelesizleştiren. Her şey çok kötü gidiyor fakat kimse farkında değil. Aynı futbolcunun siyahına 7 milyon avro veren takımlara sahibiz. Ne paralar dökülüyor yabancı oyunculara. Hadi bir muhasebe yapalım. Çok basit, hemen ntvspor’un doğru transfer sayfasına gidelim. Üç büyüklere gelenlere ve gidenlere bakalım. Fenerbahçe ortalama -23.000.000 avro, Beşiktaş -13.000.000, Galatasaray da -15.000.000 avro civarındadır. Futbolcu ihracatı sıfırken, ithalata bu kadar para vermek tam da yıllardır Türkiye’nin gündemini oluşturan ithalat- ihracat fazlası sorununun aynısı. Peki bunun sebepleri nedir? Birincisi Türk futbolcuların haklı olarak Avrupa hevesi, ikincisi yöneticilerin tecrübesizlikleriydi ama artık tecrübelendi sayıyorum başkanlarımızı. Aziz Yıldırım’ın Gökhan Gönül’ün 2014′e kadar sözleşmesini uzatması keza Arda’nın maaşının artması bu durum için örnek gösterilebilir. Bu uzun mu uzun girizgahtan ve aynı zamanda İsmail Köybaşı için söyleyeceklerimin Türk futbolundan yansımasından sonra diyorum ki bu gençlere tahammül bizim için bir zaruret. Artık Futbol bir Endüstri. Amiyane tabirle klüpler Tacir, futbolcular ürün. Ürününü ne kadar iyi yetiştirip pazarlarsan o kadar başarılı olursun. Tahammülsüzlük başarının önündeki en büyük engel. Kaldı ki İsmail, Fenerbahçe maçındaki istekli görüntüsüyle gelecek vaadeden bir futbolcu profili çizdi. İlerleyen günlerde çok daha iyi durumda olacak. Rıdvan’dan da çok ümitliyim. Erhan konusunda pek bir şey diyemiyorum. Şimdiye kadar izlediğim maçlarda nedense zihnimde söyleyebileceğim cümleler oluşmadı.

Hiç yorum yok: